web analytics

Orman yangınları tüm hızıyla sürerken devleti idare eden iktidarın yetersiz kalan müdahalesi de çok tartışıldı. İki konu öne çıktı:

  1. Yangınların sebebi nedir?
  2. Yangınların verdiği hasar azaltılabilir miydi?   

Yangınların sebebi konusunda da birkaç görüş öne sürüldü. Doğal olarak gerçeği aramaktan çok siyasi algı yaratmayı amaçlayan medya organları tarafından iddialar ön plana çıktı:

  1. Yangınları teröristler çıkardı.,
  2. Yangınlar iklim değişikliğinin doğal bir sonucu olarak çıktı,
  3. Yangınları bazı karanlık güçler inşaat sektörü adına organize etti.
  4. Yangınlar 250 farklı noktada aynı anda ortaya çıktı.
  5. Yabancı güçlerin Türkiye aleyhine yürüttükleri kampanya sonucunda gizli ajanlar ve yan unsurları tarafından organize edildi.

 Bütün bu iddiaları ispat edecek delillere ihtiyaç var. Göründüğü kadarıyla ortada  dişe dokunur bir delil de yok. Medyada yer alan bazı haberlerin inandırıcı olmaktan çok uzak olduğu ise aşikar.  Bazı sözüm ona “ulusalcı, milliyetçi, muhafazakar” siyasi partiler yangına müdahale etmek üzere yangın mahallerine giden gönüllüler hakkında ileri geri iddialar öne sürüyorlar. Bunları ciddiye alan iktidar gönüllülere  yangın mahallelerine girişi yasaklamış durumda. İktidarın bu reaksiyon olarak aldığı karar acaba somut delillere dayanıyor mu, yoksa söylentilere mi kulak asılıyor?

Anayasanın ilgili maddesine göre devletin ormanları koruma sorumluluğu var. Öte yandan  1956[1] yılında yürürlüğe giren ve o tarihten sonra 46 yıl boyunca 14 kez bazı maddelerinde değişiklikler yapılan Orman Kanunu, AKP iktidara geldikten sonra 28 kez değişikliğe uğradı. Kanun Teklifleri ve Kanun Hükmünde Kararnameler ile 115 kez maddeleri üzerinde oynanan kanunla ormanlık alanlarda yapılaşmaya izin verildi, yanan alanlar turizm amaçlı yapılaşmaya açıldı, Cumhurbaşkanı’na ormanlık alanların sınırlarını değiştirme yetkisi verildi.[2]

 Bu değişikliklerin detaylı listesini çıkarmak mümkün. Ormanlık arazilerin özel sektöre şu ya da bu şekilde tahsisi, ormanlardan ağaç kesim kotaları ve daha bir çok konuda verilen ruhsatların zaten çok az olan orman varlığının daha da azalmasına sebep olmaktadır.

Türkiye’de illere göre orman varlığı sayısal olarak Tarım ve Orman Bakanlığı web sitesinde mevcuttur. Buna göre hektar olarak orman varlığı 22 milyon 740 hektar olarak veriliyor.[3] Bu alan “verimli” ve “bozuk” orman varlığı toplamıdır. Burada “verimli” ve “bozuk” kavramları açıklamaya muhtaçtır.

Son elli yıl içerisinde nitelikli orman varlığının  neden hızla azaldığının yüzölçümünün nereden nereye   geldiği analiz edilmelidir. Devletin korumakla yükümlü olduğu ormanların bakımı ve koruması için yapılacak işler yönetmeliklerle belirlenmiştir. Bu sorumluluk bugünkü adıyla Orman Genel Müdürlüğü’ne aittir. Genel müdürlüğün 2016 yılında yayınladığı 2017-2021 Stratejik planında önemli bilgiler mevcuttur.[4]

Yetki görev sorumluluklar kanunlarla belirlenmiştir. Buna göre yangın önleme ve mücadele planları raporlarda detaylandırılmış olmasına rağmen raporda envanterde yer alan örneğin 7 hava aracı bu yangılarda kullanılmamıştır. Tarım ve Orman Bakanının Bakanın yangınlar[5] sırasında verdiği demeçlerde envanterde hava aracı yok demiştir. Geçmiş yıllarla karşılaştırıldığında bu yangında zarar gören orman varlığı astronomik boyutlardadır.[6]

On üç gündür devam eden yangınların verdiği zararın 400 bin hektar civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu Türkiye orman varlığının önemli bir kısmıdır. Bölgesel olarak bakıldığında Muğla, Antalya, Aydın, Burdur, Mersin gibi illerin orman varlıklarının hemen hemen yarısından çoğu yanmıştır.

Yangını önlemek için stratejik planları olmasına rağmen olması gereken araç, gereç ve insan varlığını mobilize edemeyen Orman Genel Müdürlüğü hakkında bir soruşturma açılması ve gerekli tedbirlerin acilen alınarak gelecek aylarda muhtemel yangınların fazla hasar vermemesi için çalışmaya başlanılması zorunludur. Ama gel gör ki mevzuat gereği böyle bir soruşturma yapılması için iktidar partisinin atadığı kişiler karar veriyor. Normalde “yüce divan” da görevi ihmal yargılanması mı yapılacak ya da 400 bin hektar ormanın eski haline getirilmesi için gereken maddi değerin hesaplanması lazım. Bu hesabı yapan herhangi bir medya kuruluşu göremedim. Ormanları yakmanın ya da yanmasına göz yummanın ne farkı var? Bakanlık sorumluları bu cumhuriyet tarihinin en büyük yangını “afet”, “Allah’ın işi”  kapsamına almaya çalışıyorlar ama bunu insanlara evi ormanı yanan insanlara kabul ettirmek çok zor.

Ormanları kereste deposu olarak gören zihniyet bir mirasyedi gibi yüzlerce binlerce yılda oluşmuş ekosistemleri harcıyor. Hesap soran da yok. Halk zaten son yıllarda hiçbir şeye reaksiyon vermiyor. Haberi var da aldırmıyor mu, yoksa algı operasyonlarının etkisi altında mı belli değil.

Bir günlük gazetenin iddiasına göre Orman Bakanı Pakdemirli’nin THK uçaklarını ısrarla yangın söndürme işinden uzak tutmasının çok ağır bir faturası olmuş.[7] Yangın uçağı ihalesini kazanan firmanın hiçbir yangın uçağı olmadığı ileri sürülüyor. Yangınların en yoğun zamanında uçak bulunamayınca  5 kat maliyetle zar zor helikopter teminine gidildiği de iddialar arasında. Böylesine bir skandalın bile çok ağır hukuki ve siyasal sonuçları olmalıydı. Oysa Ankara’dan verilen talimatlarla bir çok bölgede planlananın üç dört katı ağaç kesiminin de devam ettiğini öğreniyoruz. Türkiye orman varlığının tümünü yok etmeye yönelik bu eylemlere dur diyecek kimse de yok. Yandaş medya asılsız haberler vererek algı operasyonlarını sürdürüyor. Tarım ve Orman Bakanı’nın açıklamaları bilimsel gerçeklerden çok uzak olup günü kotarmaya yönelik çıkışlardır. Yangınların söndürüldüğünü, yanan yerlerin yeniden ağaçlandırılacağını söylüyor ama maalesef yangınlar hala devam ediyor. Liyakatsiz yöneticilerle doldurulan devlet kadrolarının sürekli hata yapmasından daha doğal ne olabilir? Geçen yıllarda yanan ormanlık alanlara yapılan tatil köyleri ve yazlık ev kooperatif evleri tam tersi uygulama olduğunu gösteriyor.[8]   


[1] https://www.alomaliye.com/1956/09/08/6831-sayili-kanun-orman-kanunu/

https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.6831.pdf

[2] https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/kanun-bir-gecede-degisti-orman-yanginlari-basladi-6569569/

[3] https://web.ogm.gov.tr/Sayfalar/Ormanlarimiz/Illere-Gore-Orman-Varligi.aspx

[4] http://extwprlegs1.fao.org/docs/pdf/tur180655.pdf

[5] https://www.ormancilardernegi.org/dosyalar/files/itfaiyeciler_icin_orman_yanginlari_web.pdf

[6] https://www.orfamder.org/ormancilar/ormanyanginlarinindunuve-bugunu/

[7] https://www.sozcu.com.tr/2021/ekonomi/orman-bakanligi-ucak-bulamayinca-helikoptere-5-kat-para-odemis-6585140/

[8] https://www.cekulvakfi.org.tr/haber/orman-yanginlarinin-dusundurdukleri

Ormanları Kereste Deposu Olarak Görenler

Post navigation