Papa 13. Gregory’nin 1582 yılında ilan ettiği takvime (Gregoryen Takvimi) göre bu yılın son günü. Genellikle yılın muhasebesinin yapıldığı zamanlar bunlar.
Medya organları bu muhasebe hesaplarıyla dolu. En şunlar, en bunlar, yitirilenler, kazananlar, vb. Herkesin bütün bir yılı nasıl değerlendiriyorsa öyle değerlendirdiği zamanlar.
Eğer akıllı bir yönteminiz yoksa değerlendirmenin de çok sağlıklı olması mümkün değil.
Bir şirketin yıllık kar zarar hesapları nasıl yapılıyorsa bireyin de bu metafora uygun şekilde kendi yaşadığı olayları değerlendirmesi bekleniyor.
Dini takvimler de bu amaçları yansıtan günlerle doludur.
Kefaret ve tövbe günleri.
Yahudilikte Tişri ayının onuncu günü “Yom-Kipur” yani kefaret günüdür. Yahudi takvimi de kameri takvimdir.
Bir yılın aylarını gökyüzündeki ay belirler ancak her yıl eksik kalan on bir gün, 19 yıllık bir çevrimde, yedi kez “artık” bir ay eklenmesiyle telafi edilir. (Fazladan ay, çevrimin üçüncü, altıncı, sekizinci, on birinci, on dördüncü, on yedinci ve on dokuzuncu yılına ilave edilir).
Ay ile güneş takvimleri arasındaki çelişki böylece en aza indirilir. Aynı zamanda Pesah’ın (Hamursuz Bayramı) Tora’nın gerektiği gibi, ilkbahar bayramı olmasını sağlar.
Bugün Yahudi takvimine göre 17 Tevett 5781.
Yahudi inancına göre dünyanın/evrenin yaradılışının 5781. Yılı.
Yahudi takvimine göre yılbaşı olarak kabul edilen “Roş Aşana”, Pesah’ın ilk gününden 163 gün sonradır. Kutlandığı gün yıldan yıla değişiyor. En erken 5 Eylül en geç 5 Ekim’de kutlanıyor.
Yıllar on iki aydan meydana gelir. Adları, Yahudilerin Babil’deki sürgün dönemine uzanır.
İşri Eylül – Ekim
Heşvan Ekim – Kasım
Kislev Kasım – Aralık
Tevet Aralık – Ocak
Şevat Ocak – Şubat
Adar Şubat – Mart
Adar Şeni (ikinci Adar) Şubat – Mart
(19 yıllık dönemde,artık yıl olan 7 yıl)
Nisan Mart – Nisan
İyar Nisan – Mayıs
Sivan Mayıs – Haziran
Tamuz Haziran – Temmuz
Av Temmuz – Ağustos
Elul Ağustos – Eylül
İslami Hicri takvime göre bugün 16 Jumada Al-Awwal, 1442.
İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicretinin 1442. Yılı.
Hicri yılbaşı ise 9 Ağustos 2021 tarihine denk geliyor. Muharrem ayının 1. günü Hicri yılbaşıdır. Şaban ayının on dördüncü gününü on beşinci gününe bağlayan gece Berat gecesidir. Yani kefaret gecesidir. İslam dininde kefaret konusu oldukça tartışmalı. Kelime kökü olarak, örtmek, saklamak anlamında yani günahların saklanması anlamında kullanılıyor. İslam Ansiklopedisinde şöyle açıklanıyor:
“Sözlükte “örtmek, gizlemek, inkâr etmek” mânasındaki küfr kökünden gelen kefâret (keffâret) günah ve hataları örtücü, telâfi edici kurban, sadaka, oruç gibi davranışları ifade etmektedir. Kefâret kelimesinin Arapça’ya “günahları telâfi etme, ortadan kaldırma” anlamına gelen İbrânîce kappârâ ve onun kökü olan kipperden geçtiği ileri sürülmektedir. Süryânîce (kefar) ve Asurca (kapâru) gibi dillerde de ses ve mâna benzerliğiyle aynı kelimenin varlığı bunun menşeinin tesbitini zorlaştırmakta, ancak İbrânîce kipper ile Akkadca kuppuru arasında ilgi kurulmaktadır ”[1]
İslam dininde işlenen günahın kefareti farklı ritüellerle ödenir. Günah bir hayvana yüklenerek kurban ritüelinde kefaret kurbanı ya da kefaret orucu, kefaret sadakası gibi farklı eylemlerle ortadan kaldırılmak ya da örtülmek istenen dinen yasak olan şeydir. Günahın bedeli ödenince günah yok olur mu? Kimine göre yok olur kimine göre yok olmaz.
İngilizce kefaret kavramı “redemption” kelimesiyle ifade ediliyor. Kelimenin kökü Latinceden “redemptionem” kaynaklanıyor.[2] Geçmişi satın almak, bir bedel ödemek, rüşvet, vb. gibi etimolojik anlamları var. Katolik inancında “günah çıkarmak” görevi olan rahipler var. Günah işleyen gidip bu rahibe günahını itiraf ediyor. Rahip ise bu günahın ne olduğuna göre dua okutuyor, fakirlere yardım, ya da başka bir hayır işi yapmasını öğütleyerek günahkarın bağışlanacağını söylüyor.
Zerdüşt dininde kefaret kavramı için kullanılan kelimeler “paitita” veya “aperati” dir. Kefâret için Katolik inancında olduğu gibi bir rahibin önünde itirafta bulunmak gerekmektedir. Zerdüştlükte kefaret ayı “mihr” ayıdır. Pers takviminde Mihr ayı yedinci aydır ve sonbahar ekinoksuna denk düşer. Geceyle gündüzün eşit olduğu tarih kefaret günüdür.
Bilindiği gibi Hicri takvimle Gregoryen takvim arasında 622 yıl fark var.
HİCRİ TAKVİM AYLARIN ADLARI
- Muharrem Ayı
- Safer Ayı
- Rebiülevvel Ayı
- Rebiülahir Ayı
- Cemaziyelevvel Ayı
- Cemaziyelahir
- Recep Ayı
- Şaban Ayı
- Ramazan Ayı
- Şevval Ayı
- Zilkade Ayı .
- Zilhicce Ayı .
Bir çok düşünür İslam ülkelerinin kültürel olarak henüz aydınlanma dönemine girmediklerini, hala dinsel fanatizm odaklı “ortaçağ”ı yaşadıklarını ileri sürüyor.
Cumhuriyet öncesinde gerek takvim gerekse de saatler içinden çıkılmayacak kadar karmaşık haldeydi.
Din görevlilerinin bir işlevi de namaz vakitlerini belirlemek idi. Eskilerin “alaturka saat” ya da “eski saat” dedikleri zaman ölçümü gün batımını saat 12:00 kabul eden döngüsel saat idi.
Cumhuriyet öncesi kuşaklar eski saati izlemeyi tercih ediyorlardı. Ezan saatlerine göre yaşayan bir toplum hayatı için icat edilmiş bir zaman ölçer. Takip etmesi de oldukça güç bu saat sistemi günümüzde artık insanlar günlük hayatlarında kullanmıyor ama din görevlileri ezan ve namaz vakitlerini belirleme açısından takip etmek zorundalar.
Eski kültürler hem eski takvimi hem de yeni takvimi kullanıyorlar. Çağdaş yaşamın kaçınılmaz bir sonucu olarak bir çok ülke geleneksel takvimlerinin yanı sıra modern Gregoryen takvimi de izlemek zorundalar. Örneğin Çin ve Japonya.
Çin takvimine göre (MÖ. 14 yy.) içinde bulunduğumuz “fare” yılı ocak ayı sonunda bitecek ve “öküz” yılına (yi-chou) gireceğiz.
Çinliler binlerce yıldır güneşin ve ayın döngüsüne dayanan 12 hayvan takvimini kullanıyor. Bu takvimin iki derin kaynaktan beslendiği söyleniyor. Ying ve yang. Anlamları tartışmalı iki kavram. 60 yıllık bir döngü ile ying/yang köklerinin beş elementle eşleşmesinden oluşan bir zaman/takvim altyapısı ortaya çıkıyor:
(Tahta-wood, Ate-fire, Toprak-earth, Metal-metal, ve su- water): jia, yi, bing, ding, wu, ji, geng, xin, ren, and gui.
Branch/Animal/Hayvan
zi = rat=fare
chou = ox=öküz
yin = tiger=kaplan
mao = rabbit=tavşan
chen = dragon=ejderha
si = snake=yılan
wu = horse=at
wei = sheep/goat=Keçi
shen = monkey=maymun
you = rooster=horoz
xu = dog=köpek
hai – boar/pig=domuz
Bu yıl da yani “fare” yılı, gerçekten önyargıları tetiklercesine “pandemi” yılı oldu. Virüsün hayvanlardan geçtiği söylendi. Üstüne üstlük ilk covid-19 vakası Çin’in bir eyaletinde görüldü.
Çinlilerin inançlı olanlarına göre kötülük yoktur, sadece sizi doğru yola yönlendiren işaretler vardır.
Eğer yürümeniz gereken yolda değilseniz, karşınıza kötü işaretler çıkar. Eğer her şey sakin ve dengedeyse o zaman doğru yoldasınız demektir.
Öküz yılı yani “yi-chou” 12 şubat 2021 de başlıyor. Geleneklere göre kış gündönümünü (21 Aralık) takip eden ikinci yeni ay yeni bir yılın başlangıcı ilkbahar festivali oluyor.
Dinlerde kötülükler tanrıların öfkesiyle izah ediliyor. Salgın hastalıklar da kötülükler arasında sayılıyor.
Fanatik düşünce kötülüklerin ortaya çıkışını insanların doğru yoldan ayrılmalarıyla izah ediyor.
Her din kötülükleri ve günahları farklı yorumluyor. Ama birleştikleri nokta bu günahların bir bedelle ödenebileceği. Cami, okul, çeşme gibi topluma faydalı hayır işlerinin günahların bedeli olarak ödendiğinde cennetin kapılarının açılacağını söyleyen din adamlarının var olduğunu biliyoruz.
Büyük bir çoğunluk COVİD-19 salgınının tanrı tarafından günahkar insanlara bir ceza olarak ortaya çıktığına inanıyor. Günah işlememiş olanlar bu hastalığa yakalanmıyor inancı da var. Hastalanmamak için kefaret duaları eden büyük bir çoğunluk evlerde, tapınaklarda sabahlıyor.
Bu yılın on ayını korkarak, saklanarak, kısıtlanarak, kaygılanarak geçirdik. Kabus gibi bir yıl oldu. Yılın son gününe geldik ama kabus bitmedi. Artarak devam ediyor.
İnsanların yaşamları değişti. Akrabalar birbiriyle ancak sanal ortamda görüşebiliyor. İşyerleri boş. Stadyumlar boş. Mağazalar boş. Spor merkezleri boş. Okullar boş. Tüm toplantılar iptal. Seyahat kısıtlaması var. Sokağa çıkma kısıtlamaları var. Yasaklar var. Ağır para cezaları var. Ekonomik durumu uygun olmayanlar bankalardan faizle kredi alıyor. Faizler artış trendinde.
Çalışanların üçte biri işsiz kaldı. Ekonomik güçlükler giderek artıyor. Vasat insan hastalanmamak için çırpınıyor. Hastalananlar da hastanede tedavi olamıyor. Borçlanan insanlar borçlarını ödeyemiyor. Bu kabus insanlar üzerinde ağır psikolojik etkiler yaratıyor.
Şimdi yeni yıla girerken sosyal medyada tonlarca iyi niyet mesajı dolaşımda. Acaba yeni yılda her şey iyiye gidecek mi? Soru cevap yapalım.
- Covid-19 salgını durdurulabilecek mi? İnsanlar korunabilecek mi?
- 2021 yılı içinde salgının durdurulabilmesi için 60 milyon kişinin aşılanması gerekiyor. Bu aşılama programı başarılsa bile salgın ancak 2022 ortalarında durdurulabilecek. Birinci sorun yeterli aşı temini: 120 milyon doz aşı gerekiyor. Yetkililerin böylesine bir aşı planı yaptıklarına dair hiçbir emare ortada yok. Aşılama kampanyasına başlayan ülkeler hızla yol alıyor. İsrail’in bugün itibariyle nüfusunun yüzde 12 sini aşıladığı bildiriliyor. Tüm nüfusun şubat 2021 sonunda aşılanacağı planı var.[1] Türkiye’nin aşı konusunda anlaşılmaz bir atalet içerisine düştüğü söylenebilir. Yüzde 95 sonuç veren aşılar dururken ne olduğu belli olmayan Çin aşısına ihtiyacın dörtte biri kadar bağlantı yaptığını söyleyen yetkililerin hiçbir inandırıcılığı yok. Aşı konusu çok büyük bir fiyaskoya dönüşmüştür. İnsanlar ölüyor ama siyasiler hala polemik üretiyor. Üçüncü dünya ülkesi olan Türkiye’nin siyasi güçlerinin insan hayatını hiçe sayarak hamaset üretmekten başka bir iş yapmadığını seçmenler ne zaman görecek acaba?
[1] https://www.bbc.com/news/world-55514243
- Ekonomik şartlar düzelecek mi?
- Düzelmesi için, üretimin artması, işsizliğin azalması, yatırımların isabetli olması, israfın önlenmesi gerekiyor.
- Ekonominin çarklarının önümüzdeki iki yılda düzelmesinin zor olduğu uzmanlarca ifade ediliyor.
- Kamuda reformlar hayata geçirilebilecek mi?
- Siyasi tabloya bakıldığında nefret söylemi, ayrımcılık, şiddet ve liyakatsizlik, bağımsız yargı, bireysel hak ve özgürlükler gibi ağır sorunlara çözüm aranmadığı görülüyor.
Yeni yılda bütün bu sorunlara eğilecek bir yönetim anlayışı ortaya çıkarsa daha olumlu sonuçlar alınabilir, aksi taktirde sorunlar geometrik olarak artacaktır.
2021 bakalım bize neler getirecek?
[1] https://islamansiklopedisi.org.tr/kefaret
[2] redemption (n.)
mid-14c., “deliverance from sin,” from Old French redemcion (12c.) and directly from Latin redemptionem (nominative redemptio) “a buying back, releasing, ransoming” (also “bribery”), noun of action from past participle stem of redimere “to redeem, buy back,” from red- “back” (see re-) + emere “to take, buy, gain, procure” (from PIE root *em- “to take, distribute”). The -d- is from the Old Latin habit of using red- as the form of re- before vowels. In the Mercian hymns, Latin redemptionem is glossed by Old English alesnisse.