Pink Floyd ile yolculuğum 1973 yılında başladı. “Dark Side Of The Moon” albümünü Stockholm’deki bir plakçıdan aldığımı hatırlıyorum. Soğuk kış gecelerinde mum ışığında defalarca dinlediğim ve beni bana yaklaştıran bir müzik. Bilinçaltımı allak bullak ettiğim yıllar. Bilincimin karanlık yüzüyle cebelleştiğim günlerde her ne kadar sık sık kaçış yolları arayıp bulsamda sonunda dönüp geldiğim karanlık liman.
Yaşama eleştirel bir bakış açısı olan herkesin anlayacağı dili konuşan bu grubu çok sevmiştim. Katı kamusal alan kurallarıyla yaşayan toplumların insanları ittikleri mekanik yaşam tarzını kınayan bir müzik.
Oysa çoğunluk o zaman olduğu gibi şimdi de bu mekanik ve duygusuz yaşam tarzını el üstünde tutuyor. Sabah erkenden kalkıp anlamsız bir işi yapmak için koşarak metroya giden sararmış yüzlü kölelerin oluşturduğu bir kamusal alan. Değer yargıları da bu alanın sürekliliği esasına bağlı olarak oluşturulmuş. Bu insan üstü güçlü mekanizmanın çarklarına yakalanmamak mümkün değil. Seni bir şekilde yakalayıp “Duvarın Tuğlası” na dönüştürüyor.
Bugün farklı mı? Aradan geçen kırk bir sene gidişatı olumlu yönde etkilemiş görünmüyor. Cumhuriyet rejiminin özgürlük ortamı, demokratik değerleri teolojik değer yargılarıyla yer değiştiriyor. Özgürlük ortamı daralmaya devam ediyor.
Pink Floyd’un 1994 yılında çıkardığı albümde yer alan enstrümental parça “Marooned” Richard Wright ve David Gilmour ‘un birlikte yarattıkları sığınılacak bir ada: bir yerde katı toplumsal kalıplardan kaçıp bir adaya sığınan insanların dalgaların kayalıklara vurma sesini ve martıların çığlıklarını duymalarını sağlamak için bestelenmiş olduğu varsayılıyor. Aşağıdaki linkten dinlenebilir.
http://www.youtube.com/watch?v=P7YMI39sObY
Şİmdi grubun 7 Kasım 2014 ‘de yayınlanacak olan yeni albümünü beklerken geçen yılların herşeyin görüntüsünü ne kadar değiştirdiğini ama özünü çürüttüğünü anlıyorum. Çürüyen değerler her yanı sarıyor.
Albümün adı “The Endless River” olacakmış. David Gilmour ile Nick Mason’un birlikte yarattıkları bir albüm. Aslında yirmi yıl önce stüdyo kaydı yapılan fakat kullanılmayan malzemeden oluşturulan bir derlemeymiş. “Marooned” kaydıyla aynı türden ve aynı zaman diliminden olduğu kesin. 2008 yılında vefat eden Richard Wright’ın katkısı da ayrı bir merak konusu. Grubun 1985 yılında ayrılan gitaristi Roger Waters’ın aradan geçen yıllar süresince Pink Floyd ile hiç bir alakası yok. Grubun ana elemanları Gilmour, Mason ve Wright.
Merakla bekliyoruz. Bakalım ne ipuçları bulacağız .