Suriye önümüzdeki günlerde ciddi bir patlama yaşayacak gibi görünüyor.
The Guardian’ın Suriye’de yaşayan muhabiri (“Katherine Marsh” takma adını kullanıyor.) ‘nin bildirdiğine göre polis Cuma namazı çıkışı göstericilere ateş açmış. İlk bilgilere göre yetmiş ölü, yüzlerce yaralı var.
“Yasemin rüzgârı” şimdi de Bashar al-Assad ‘ı koltuğunda sallıyor.
Ba’as kalıntısı diktatörlüğün günleri sayılı.
Öte yandan ülkenin bir iç savaşa doğru sürüklendiği tahmininde bulunan uzmanlar da var. Tunus, Mısır, Libya, Körfez emirlikleri, ve şimdi de Suriye ‘de halk, diktatörleri istemediklerini ciddi bir biçimde dünya kamuoyuna anlatmaya çalışıyorlar.
Değişen dünyada eğitimli gençler anne ve babalarının korkarak kabullendiği diktatörleri alaşşağı etmek için sokaklara çıkıyorlar.
Diktatörler direniyor. Kurdukları mutlu azınlık hegemonyası da direniyor.
Silahlar konuşuyor. Suçsuz insanlar ölüyor.
Ortadoğu adım adım içsavaşlar dönemine giriyor.
Kan dökülmeden de bu diktatörler koltuklarını bırakmayacaklar gibi görünüyor.
İçsavaş bulutları Mağrip’den başladı sınırlarımıza kadar da dayandı.
Bashar al-Assad, bütün olup bitenlere karşın fildişi kulesinde kırksekiz yıl süren sıkıyönetimi bile kaldırmayı düşünmüyordu. Dünyanın sayılı baskı rejimlerinden birini kendi halkına yıllardır uygulayan Suriye iktidarı, halkını hafife alıyor. Önümüzdeki günlerde bu katledilen masum insanların cenazeleri kaldırılacak, yürüyüşler ve sivil itaatsizlik eylemleri yapılacak.
Halkın isteği sadece sıkıyönetimi kaldırmak değil, Bashar al-Assad ‘ı ve mutlu azınlığı da koltuğundan kaldırmak istiyorlar.
The Guardian editörlerinden Simon Tisdall, Ortadoğu’yu çok yakından tanıyan bir Batılı uzman.
Şam’dan yazıyor.
Devletin göstericilere karşı aşırı güç kullandığını söylüyor.
Seçim hazırlıkları arasında Ankara’dan bakıp etrafımızdaki bu kara bulutları gören siyasetçi ve bürokratların sayısı malesef çok az.