Üç zirve birden aynı günde tırmanılacak. Kızlar Dağı (1486 m.), Katran Dağı (1463 m.) ve Çöl Tepe (1243 m.). Likya Dağcılık Grubu ile tırmanıyoruz. Rehberimiz tecrübeli dağcı Ömer Faruk Gülşen. Son bir yıl içerisinde bir çok dağa tırmandık bu grupla.
Sabah altıda toplanma yerine ulaşıyor oradan Kızlar Dağı’na tırmanmak üzere hareket ediyoruz. Kızlar Dağı’na bu benim ikinci tırmanışım. İlk tırmanışı da hatırlıyorum. İki yıl kadar önceydi. Çok kalabalık bir grupla gitmiştik dağın eteklerine kadar fakat grubun çok azı tırmanmak istemişti. Zirveye on kişi çıktık seksen kişilik gruptan. Çıkışı zor bir dağ. Kayalara tutunarak tırmanmak gerekiyor. Bazı yerlerde tehlikeli yarıklar var. Çok dikkat etmek gerekiyor. Aşağıdaki linkten tırmanış noktasına ulaşılabiliyor.
http://www.360tr.com/kizlar-dagi-1578-metre-sanal-tur_1930934215_tr.html
Doğa yürüyüş gruplarında genellikle sabah kahvaltısı için mola vermek alışkanlığı var. Bu da büyük bir zaman kaybına sebep oluyor. Katılımcılar uykularından fedakarlık etmeden çantalarını kapıp toplanma yerine geliyorlar. Günün en güzel saatlerinden biri bir simitçide heba ediliyor. Bu tırmanışta üç zirve yapılacağı için önce zaman kazanmak amacıyla kahvaltı molası verilmeyeceği açıklandı. Daha sonra araçta karar değişti. Kahvaltı etmemişlerin baskısıyla yarım saatlik bir mola verildi.
On dokuz kişiyiz. Tırmanışa Hakkari Bölgesinden de iki dağcı katılıyor. İlk zirve olan Kızlar Dağı’na iki saatlik bir tırmanıştan sonra ulaşıyoruz. Kayalara tutuna tutuna yükseliyoruz. Zaman zaman durup etrafı seyretmek bu işin en doyumsuz tarafı. Açı değişirken doğa daha farklı görünüyor. Tırmanışlarda ilk öğrendiğim şey tırmanılacak dağa uzaktan bakınca ulaşılması imkansızmış gibi görünen yerlere bir şekilde tırmanıldığı oldu. Kızlar dağı da aşağıdan bakınca tırmanması zor gibi görünüyordu. Dağ tırmanışı adım adım yapılıyor. Küçük adımlarla kendini güvenceye alarak ilerliyorsun. Kayalıkların başladığı boğaza gelince batonları bırakıp elle tırmanmaya başlıyoruz. Kayalıklar arasında kızıl çam ve ardıç ağaçları var. Zirveye doğru ağaçlar seyrelip yok oluyor.
Rehberimiz Ömer Faruk Gülşen’in tırmanış ve iniş planı “Google Earth” haritası üzerinde detaylı bir biçimde işaretlenmişti. Bu etkinliğin üç zirvenin birden aynı günde yapılması açısından ayrı bir cazibesi vardı. Bir günde üç zirve yapmak kulağa çok hoş geliyor. Oysa bu bakış açısı bana göre yanlış. Sportif anlamda kalitatif olarak bakılması gereken bir alan bence. Kaç zirve, kaç metre olduğuna bakılmaksızın tırmanışın verdiği haz ve heyecan da bir ölçü olarak alınmalı. Zirveye çıkarken seyredilen manzara, hava şartları, tehlikeli ya da tehlikesiz oluşuna göre de değerlendirilmeli.
Hakkarili dağcılar kendi tempolarında batonsuz tırmanıyorlar. Onları izlerken ayaklarını bastıkları yerleri dikkatle seçtiklerini gözlemliyorum. Tecrübeli bir dağcıya bakarak insan çok şey öğrenebilir. Nitekim neredeyse kırk yıllık tecrübesi olan rehberimize bakarak tırmanmak onun tavsiyelerini dinleyerek adım atmak ayrı bir güven duygusu veriyor.
Hakkarili dağcılar ekibe bazı tehlikeli geçişlerde yardımcı oluyorlar. Özellikle bir boğaz geçişinde sıçrama yapmak gerekiyor. Orada size elini uzatan birinin olması çok büyük ayrıcalık. Bana ve diğer arkadaşlara geçişte elini uzatan Hakkarili dağcı Naif Ertunç Bey’le tanışmaktan büyük bir mutluluk duydum. Bir çok yerde ekibe yardımcı oldu.
Zirveye ulaştığımızda herkesin yüzü gülüyordu. Önden tırmananlar da arkadan gelenler de aynı zirvede buluşuyorlar. Fotoğraf çekmek ve kısa bir çay molası vermek için yarım saat o doyumsuz manzarayı seyrediyoruz.
Bir zirveye daha ulaşmanın verdiği duygu çok değişik. Mutlaka insanın vücudunda bazı değişiklikler oluyor. Öncelikle insanın üzerine binen basınç azalıyor. Bir hafiflik hissediyorsun. Oksijenin azalması ise ikinci faktör. Bizim tırmandığımız irtifalarda oksijen sorunu yok. Üç binlerden sonra başlıyor oksijen sorunu. Bu konuda daha teknik bilgiler aşağıdaki linkte bulunabilir:
http://www.samdak.org/makale_detay.asp?articleID=119
Kızlar dağından sonra inişe geçip ikinci zirve için Katran Dağı’nın eteklerine iniyoruz. Kızılçam ormanları arasından yavaş yavaş ilerleyip zirveye ulaşıyoruz. Bu çıkış daha yumuşak ve zorluk derecesi düşük. Zirvede öğle yemeği molası veriyoruz. Çepeçevre doyumsuz dağ, orman ve deniz manzarası. Uzaktan Akdeniz bize göz kırpıyor.
Üçüncü zirveyi yapmaya vaktimiz kalmıyor. Zorlu bir inişten sonra bizi bekleyen otobüsümüze ulaşıyoruz. Şoförümüz semaverde pişirdiği çayı ikram ediyor. Dere kenarında çayımızı yudumlarken bütün yüzlerden mutluluk okunuyor. Bir tırmanış etkinliği daha sona ererken bahar mevsiminin artık ortasına geldiğimizi görüyorum. Zaman hızla akıp gidiyor:
Her zaman yaptığım gibi etkinliğin başlangıcında “Wikiloc” kaydımı açtım. Aşağıdaki linkte teknik detaylar var. Parkuru harita üzerinde de gösteriyor. Bir de kaplan tuzağı gördük. Tuzak üzerine düşen kayalarla bozulmuş ama yine de kaplan tuzağı olduğu anlaşılıyor.
http://tr.wikiloc.com/wikiloc/view.do?id=9265191
Etkinlik özeti şöyle:
- Etkinlik Süresi: 8 saat 12 dakika
- Etkinlik Mesafesi: 12,16 Km.
- Tırmanılan İrtifa: 1579 M.
- Tırmanış irtifa : 665 M.
- İniş irtifa: 1123 M.