Doğa yürüyüşlerini sürdürüyorsun. Sığla Ormanları hakkında bilgi arayışın sürüyor. Sığla kelimesini de ilk kez duyuyorsun. İnternet kaynaklarına başvuruyorsun:
“Sığla Ormanı Tabiatı Koruma Alanı” Akdeniz Bölgesi’nin batı bölümünde yer almakta olup, idari yönden Isparta’nın Sütçüler ilçesi sınırları içinde kalmaktadır. Büyüklüğü 88,5 hektar olan alanın denizden yüksekliği 180 m ile 550 m arasında değişmektedir. Sığla Ormanı, Aksu Çayı’nın oluşturduğu bir vadi içerisinde, vadinin tabanı ile yamaçların alt kesimlerinde bulunmaktadır. Araştırma alanında önceki yıllarda tespit edilerek tescili yapılmış Anadolu Sığla ağacı türüne ait anıt ağaç mevcut değildir. Bu çalışmada Genç-Güner Yöntemi kullanılarak 15 adet boyutsal anıt ağaç belirlenmiştir. Bu ağaçlarda taç çapı, göğüs yüksekliğindeki çap ve boy tespitleri yapılmıştır. Yaş tahminleri ise artım kalem örneklerinin yaş sayımı için sağlıklı olmaması nedeniyle yapılamamıştır. Alandaki en görkemli anıt ağaç Çatal Sığla’ya aittir ve bu ağacın boyu 34 m ve göğüs yüksekliğindeki çapı 130,6 cm’dir. Yaklaşık 65 milyon yıl öncesinden günümüze kalan Sığla ağacı , Doğu Akdeniz kökenli bir tür olup, Türkiye’nin güneybatı bölümünde yayılış gösteren ve dünyada başka hiçbir yerde bulunmayan endemik bir ağaç türü. Çine Çayı, Datça, Fethiye arasındaki alanda dağılım göstermekte. Dere boylarında ve taban suyu yüksek alanlarda gruplar halinde veya tek tek görülen bu ağaç türünün orman oluşturabildiği yerler Muğla, Burdur, Isparta illerimizdir.
Ülkemizde doğal olarak yetişen ve endemik bir tür olan Sığla ağacı (Liquidambar orientalis Mill.) dünya üzerinde mevcut 5 Sığla ağacı türünden biridir. Bugünlere ulaşma şansına erişmiş bu nadide genetik rezervimiz Karacaören-I Barajındaki su seviyesinde zaman zaman meydana gelen yükselmeler ve baraj gövdesinden sızan sular, yamaçlardan gelen su akıntılarını arttırmakta, meşcere içerisine yayılan bu sular meyilli yamaçtaki toprakların yumuşayıp şişerek gevşek bir yapı almasına ve özellikle yaşlı Sığla ağaçlarının devrilmelerine neden olmaktadır.
Kaynak: SDÜ Orman fakültesi Dergisi : Hüseyin Fakir http://edergi.sdu.edu.tr/index.php/sduofd/article/viewFile/438/540
Docent Doktor Latif Kurt’un çalışması da Sığla Ağacı ve bugünkü durumu hakkında oldukça kapsamlı bilgiler ihtiva ediyor. Aşağıdaki linkten indirilebilir.
http://hostinglister.com/arsiv/ockkb-yayinlar/sigla_2008_kitap.pdf
Ormanın büyüklüğü ya da kapladığı alan konusunda iki farklı bilgi var: İlki 88.5 hektar, diğeri ise 8.5 hektar. Sanırım 8.5 hektar daha doğru.
Bu bilgileri edindikten sonra TODOSK grubunun organizasyonunda ile üç otöbüs dolusu doğaseverle birlikte Karacaören Barajı’na hareket ediyorsun.
İlk durak, koruma alanı olarak ilan edilen Sığla Ormanı bölgesi. Koruma alanı içerisinde dört beş evlik bir yerleşim var. Keçi ve koyun ağılları dikkatini çekiyor.
Barajı kuş bakışı gören en yüksek tepeden fotoğraf çekiyorsun. Arabalarıyla gelenlerin attıkları boş meşrubat ve bira şişeleri etrafa saçılmış bir kaç yerde açılan çukurların içerisi de doldu.
Yürüyüş başlıyor. Sığla ormanı içerisine giriyorsunuz. Bir iki gün önce yağan şiddetli yağmurdan sonra dağdan gelen sular zemini kaygan hale getirmiş. Yer yer içinde yengeçlerin oynaştığı su birikintilerinin üzerinden atlamak zorunda kalıyorsunuz. Yengeçler her yerde. Korkup çığlık atanlara hayretle bakıyorsun. Gölün içi ağaç ölüleriyle dolu. Balık tutmaya gelenlerin bıraktıkları ambalaj atıkları ciddi bir kirlilik oluşturuyor. Bitki örtüsünü tanımaya çalışıyorsun.
- Sığla (Günlük) Ağacı : (LIQUIDAMBAR ORIENTALIS Miller), Sweetgum
- Kızılçam
- Meşe
- Çınar
- Yaban mersini
Gölün etrafındaki patikalardan inişli çıkışlı olarak süren yürüyüş sırasında Antalya yöresinin binlerce doğa harikasıyla dolu olduğunu düşündün. Binlerce yıl buralarda yaşayan halkların bıraktıkları izlerin yanı sıra insan ayağı değmeyen yöreler, dağlar ve tepeler doğaseverleri bekliyor..(Liquidambar orientalis)