web analytics

“Çölleşen  Doğa Alanları Ortasında”

Öncelikle bazı kavramlara açıklık getirerek başlayalım. Alt başlıkta söylediğimiz “Önemli Doğa Alanları” deyiminden neyi anlamak gerek?

Bu açıklamayı uzman bir kurum olan “Doğa Derneği” web sitesinden yapalım:

“Önemli Doğa Alanı (ÖDA) kavramı, hassas ve benzersiz doğal alanları belirlemek üzere kullanılan bir önceliklendirme yaklaşımıdır. Bunun için başta nesli tehlike altında olan ve/veya kısıtlı bir coğrafi yayılışa sahip canlı türleri olmak üzere bir dizi ekolojik gösterge kullanılır.  ÖDA’lar, alan korumaya ihtiyaç duyan tür ve habitatların dağılım ve nüfuslarını esas alan standartlar,  küresel ölçekte uygulanabilir eşik değerlerine bağlı somut kriterler vasıtasıyla seçilmektedir. Öte yandan, ÖDA’lar ın belirlenmesinde bir dizi nicel eşik değeri kullanılmaktadır.” [1]


Anadolu’nun ÖDA varlığı acaba ne kadar? Bu konuda sosyal medyadan elde edilen bilgiler çoğunlukla çelişkili ve güvenilmez denebilir. Resmi veriler de siyasi bazı kaygılar nedeniyle “post-truth” usulüyle şişirilmiş sayıları içeriyor. Hangi yönde yayın yaptığıyla bağlantılı olarak medyada yer alan sayılar ve orman varlığının niceliği ve niteliği[2] değişebiliyor. Aşağıda üç referans video linki alıyorum. Meraklı okuyucu/izleyici bu videoları izleyerek her ne kadar verilen sayılar farklı olsa da yine de bilgi dağarcığını geliştirebilir.  

Bu dokuzuncu Seyahatnâme kitabımda Anadolu’nun giderek yok olan, daha doğrusu çölleşen  doğal alanlar ve orman varlığına ilişkin bazı tespitlerde bulunmak istiyorum. Trekking seyahatlerimle paralel olarak manzara fotoğrafçılığına eğildikçe dağlar, ormanlar, akarsular ve göllerle yakından ilişkimi farklı boyutlara taşıdım. Çocukluğumda babamın görevi gereği Anadolu’nun birçok ilini ve köylerini görme fırsatım oldu. Doğudan batıya kuzeyden güneye  göçebe bir çocukluk  dönemi. Çoğunlukla da ormanlarda, yaylalarda, dağlarda geçti çocukluğum. Bir şelaleyi aramak için kilometrelerce yürüyerek ormanların derinliklerinde ıssızlığın ortasında çok kamp yaptığım olmuştur. İnsanların pek de sık ziyaret etmedikleri doğa alanları sadece yaban hayatının gerçek olduğu yerler, ıssız dağlar, yaylalar, ormanlar. Yaşam boyu unutamadığım güzel anılar biriktirdim. Geceleri yıldızları sayar yaban hayvanlarının seslerini dinleyerek uyurdum. Gençlik yıllarımda ve iş yaşamımda da hiç kopmadım doğadan. Her fırsatta doğal alanlara gitmeyi ihmal etmedim. İş yaşamındaki saçmalıklara tahammül etme gücünü hep doğada buldum.

İnsanlar doğaya genellikle ya mangal yakmak, kaçak odun kesmek ya da avcılık amacıyla giriyor. Yöre insanı ormanları ve yaban yaşamını kendince yorumluyor. Av bedava et, ağaçlar ise bedava kereste anlamına geliyor. Mantar avcılarını da unutmayalım.  

Kitabımı satın almak isteyenler için :

yavuz çekirge – Google Play’de Kitaplar


[1] Doğa Derneği | Doğa Biziz! (dogadernegi.org)

[2] Sözlük anlamı ile nitelik, “Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik” olarak; nicelik ise, “Bir şeyin sayılabilen, ölçülebilen veya azalıp çoğalabilen durumu” olarak tanımlanır.

Seyahatnâme IX

Post navigation