Bir kentin saklı olması ne demek?
Gözlerden uzakta, bulunması ve ulaşılması güç olan bir yerde bulunan kent anlamında kullanılıyor her halde.
Benim bildiğim iki farklı Saklıkent var:
Saklıkent Kayak Merkezi ve Saklıkent Kanyonu
Saklıkent Kayak merkezi :
Antalya’ya 40-50 km. mesafede 2550. metre yükseklikteki Saklıkent, Bakırlı Dağ’ın kuzey yamaçlarında bulunuyor. Kış aylarında kayak ve kar yürüyüşü meraklılarını ve mangalcıları ağırlıyor. Maalesef mangalcılar kayakçılardan çok daha fazla. Merkeze girerken 10 TL. ücret ödeniyor. Mangalcılardan arta kalan çöpleri toplama ücreti olarak alınıyormuş bu para.
Pazar günleri civarda oturan ve otomobili olan aileler piknik yapmak için Saklıkent’i tercih ediyorlar.
Kadınlar türbanlı ve şalvarlı erkekler sakallı ve takkeli. Sanki bir Arap ülkesindesiniz. Namaz kılanlar da var. Çoğunlukla yanlış yöne duruyorlar.
Otomobillerini park ettikleri yerde, çamurların içinde mangal yapıyorlar.
Park yerinde.
On on beş metre ilerde temiz karlı ve manzaralı bölgede değil de otoparktaki çamurların içinde mangal yakmayı tercih ediyorlar.
Yere serdikleri bir örtünün üzerinde kamburları çıkmış, başları öne eğik çamurların içinde tıkınan tuhaf yaratıklar.
Şöyle gruptan ayrılıp kendilerini seyretseler her halde böyle yapmazlar.
Bu eğitimsiz yığın önlerine gelen her şeyi dönüştürüyorlar. Kayak sporu için oluşturulmuş bu merkezi Arap usulü bir piknik alanına dönüştürüyorlar.
Türkiye’de artık her yerde görünür olan bariz kültür farkı burada daha da çarpıcı.
Bir avuç batılılaşmış kayak kaymaya gelmiş olanlar hemen göze batıyor.
Bir tatil broşüründen fırlamış gibi rengarenk giysileri içindeki gençler ellerinde snowboardlar, ayaklarında kayaklar yüzlerinde mutlulukla kayıyorlar.
Tüm önlemler rağmen kayak pistine fırlayıp sağa sola koşuşturan ve tehlike yaratan mangalcıların bu gençleri bilinçsizce eğlencelerinden alıkoymaya çalıştıklarını düşünmek bile istemiyorum.
Kayakçıların belki de on katı olan mangalcılar arasında Suriyeliler de var.
