MÖ: 700 yılları Rhosdos’lu denizciler Batı Anadolu kıyılarını keşfediyor. Özellikle de dört doğal limanı olan bugünkü Phasalis’i. Bölgenin sahibi olan Likyalı çobana kurutulmuş balık verip alıyorlar koyu. İşte bir Rhodos kolonisi olarak kurulan şehrin dillerde dolaşan hikayesi. Doğru mu değil mi bilmiyorum. Ortada bir belde de yok. Zaten söylenceler içinde yaşıyoruz. sağımız solumuz hep söylence. Bu da söylencelerden biri.
Rhodos tüccarları tıpkı Fenikeliler gibi koloniler kurup tüm dünyayla ticaret yapıyorlar. Anadolu platolarının zeytinlerinden zeytinyağı, üzümlerinden şarap, yünlerinden kumaş, çiçeklerinden ve otlarından ilaç, seramiklerinden amphoralar yapıp satıyorlar.
İşte bu limanlardan birinin kıyısında bulutlu bir Şubat günü denize bakarak yelkenli gemileri görmeye çalışıyorum. Hayal etmek hem zor hem de kolay. Sanki bir film çeker gibi kurgulamak zorundasınız. Limana giren yelkenliler, liman agorasında bir hareketlenme yaratıyor. Her şeyden önce güvenlik. Bir tabur zırhlar giyinmiş, kılıç kuşanmış asker gelen gemilerden çıkanları gözetliyor. Genelev kadınları limana kadar yürüyüp denizcileri ayartmaya çalışıyor. Hamallar koşuşturuyor.