Sakin bir Pazar yürüyüşü yapmak umuduyla erken saatlerde önce Karaköy’e sonra da Tünel ve İstiklâl Caddesi’ne yollandık.
Her yer polis kaynıyor. Polis panzerleri, barikatlar şeffaf kalkanlarıyla kötü bakışlı güvenlik güçleri. Çevik kuvvet, spor polisi, yunus,vb. birlikleri her yeri kuşatmışlar. Anlaşılır gibi değil. Bir yanda Fenerbahçe tarftarları, öbür yanda Galatasaray taraftarları ortada çevik kuvvet kuşatılmış bir caddede yürüyüş yapacağız sözüm ona..
Ne mümkün… Koşuşmalar, kovalamacalar, coplar… Araya sıkışan turistler, bizim gibi Pazar yürüyüşü yapanların hali perişan..
En yakındaki caféye sığınıyoruz.
Sanki harp alanı….
Şiddet tekeli futbol taraftarlarını coplarla terbiye etmek istiyor…
Şike yapan idareciler, denetleme görevini yürütmekle yükümlü bürokratlar ortada yok..
Taraftarla polis karşı karşıya….
Pazar gezintisine çıkan sivil halk mağdur….
Bu arada Beyoğlu Belediyesi zabıta ekipleri üç kamyon , beş polis aracı refakatinde sokaklardaki masa ve sandalyeleri toplamakla meşgul. Esnaf mağdur… Pazar gününü gezerek geçirmek isteyen yerli yabancı turist bir yerde oturup bir bardak çay içerken altındaki sandalyeyi çekip alan zabıta görevlisinin davranışını anlamaya çalışıyor…
Bir Pazar günü ancak bu şekilde kırılabilir…
Bravo kırıp dökenlere …. Marifetnamenizi yazıyorsunuz…