“Tefekkür yoluyla eriştim Atum’un bilgisine”
Mısırlı Hermes ,toplumsal ve ruhani hiyerarşinin en üstünde yer alıyordu. Mısır toplumu ruhani değerlere göre bir hiyerarşi kurmuştu.Firavunlar piramidin en üstündeki tanrılardı.Onların gücü ise ruhban sınıfı tarafından sağlanıyordu.Ulu rahibin başkanlığındaki inisiye edilmiş ruhban sınıfı son derece karmaşık olan Mısır dinini uygulayan tapınaklarda farklı bir yaşam sürüyorlardı.
Mısır dininde hatasız,mükemmel bir insan görünümündeki Hermes ,Grek/Helen kültüne geçtiğinde birden hataları olan , hırsızlarla, kurnazlık ve uyanıklıkla geçinen insanların tansısı olarak karşımıza çıkacaktır . Bu da Mısır ve Helen toplumları arasındaki farktan kaynaklanmaktadır . Helen site devletlerinin kültür yapısı Mısırlı Hermes ‘i bu şekilde senkretize etmiştir. Yine aynı dönemde belirgin bir etkisi olan Yahudi kültürü Hermes ‘i farklı yorumlamıştır .Enoch kavramı sembollerin , sayılara gizlenmiş bilgilerin ve göksel sırların sahibi olarak bilinmektedir . Bütün bu sırları bilen ulu varlıktır Enoch .Varllığını sürekli gizleyerek ,bilgilerini saklayarak yaşama savaşı veren Yahudi topluluğu bir gün vadedilmiş topraklara bu gizli bilgiler aracılığıyla ulaşacağına inananlardan oluşuyordu.
Mısır konusunda bilgilerimiz hala sınırlı. Mısır dini, Mısır dili ve Mısır yazısı ,Mısır tapınakları hala çözülmeyi bekleyen gizler taşıyor.Avrupalı ve Amerikalı arkeologların yüzlerce yıllık çalışmaları filin sadece kuyruğunu ya da hortumunu betimlemeye yetiyor . Mısır’ın gizemleri orada keşfedilmeyi bekliyor.Belki de çölde bir yerde , bir mağarada gizli parşömenler keşfedilmeyi bekliyor. Kurman tabletleri nasıl bir çağa ışık tuttuysa , bulunacak tabletler de başka bir çağa ışık tutacak.
Meşhur İskenderiye kütüphanesi .Bu kütüphanede yakılan binlerce belge , kitap . Yok edilen ve tarihin karanlığına terk edilen bir çağ.
Tarih İmparator Theodosrus ‘u ve emri uygulayanları ,özellikle de zamanın İskenderiye Patriği Theophilus ‘u lanetle anacaktır. Bu Romalılar, Mısır dilinde ne kadar Mısırca konuşan insan ,yazı ,belge ,kitap ,kabartma varsa yok edilmesini emrediyor. Tam cümlesiyle şöyle diyor :.
“Mısır kültürünü yok edin .”
Askerler imparatorun emrini yerine getiriyorlar . Tarih MS. 303.
Hermes bir Mısırlıdır. Ve Mısır uygarlığının baş mimarıdır. Bu Mısır uygarlığının kuruluşu Büyük tufandan önce başlamış ve tufandan sonra Mısır uygarlığı açıkça ortaya çıkmıştır. Hermes’in yaşadığı dönemin tufan öncesi ve sonrası dönem olduğu hakkında anlaşmazlıklar olsa da onun Mısır uygarlığının kurucusu ve temel öğretilerin oluşmasında katkı sağlayıcı olduğu konusunda genel bir kanı vardır.
Hermetizm, Hermes’e atfedilen yazıların gösterdiği bütünsel bir anlayışın ismidir. Hermetik düşünce sadece Mısır ve Mısır dinini değil bütün insanlığı etkilemiştir. Yeni platonculuk, rönesans, reform hareketleri ve İslam’daki mistisizm düşüncesinin temelleri Hermetik metinlere dayanır. Kabalist anlayış, simya geleneği, hristiyan gnostizmi, pagan rahiplerin mistizmi Hermetik geleneğe bağlıdır.
Hermetik düşüncenin Essenilerle de ilişkisi olduğunu belirtenler vardır. İslam anlatılarında ilk göğe çekilen peygamber olarak İdris kabul edilir. Göğe çekilmek göksel olanla bütünleşmek ve fiziki olarak da orada ve yerde var olmak anlamındadır. Hermetik anlayış İslam içinde Rafizilik, Mutezile, İsmaililik olarak kendini açıkça sunmuştur. İlmi nücun (astroloji), ilmi simya ve İhvan-ı safa risalelerinin çoğunluğu hermetik metinlerle doludur. Bunlar arasında Ebu Bekr Muhammet İbn Zekeriyya El Razi (simyacıdır) ve bir Karmarti olan Abdullah İbn Meymun cesaretle Hermes’in ismini zikredebilenlerdendir.
Hermetika adlı eser kimi yorumculara göre aslında kadim kutsal yazı ile yazılmıştır daha sonra eski Mısır dili ile kaynaşma olmuş ve Mısır diline dönüşmüştür. Fakat bu metinler M.S. 3. yüzyılda İmparator Theodosrus’un himayesindeki zamanın İskenderiye Patriği Theophilus’un fermanı ile Mısırca yazılan her eserin ortadan kaldırılması ve Mısırca konuşanların öldürülmesiyle ortadan kalkmıştır.
Bu baskı döneminden kaçan mistikler kadim yazı formu ve Mısırca yerine Grek alfabesini kullanarak birçok teoloji kitabının yazıldığı Kopt dilini kullanmışlardır. Bu dil 17. yüzyıla kadar yani bu dili bilen rahipler yaşadığı süre içinde var olmuştur.
Günümüzde metinler eski Mısırca değil, Grekçe, Latince, Arapça ve Kopt dilindedir. Hermetik felsefe, Mısır uygarlığının içine sinmiş bir şekilde yaşarken örgütlü bir dine dönüşen Güneş Tanrı dini, Hermetik düşüncenin rahipler arasında bir sır olarak yaşamasına sebep olmuştur. Bu senkretik anlayış piramitlerin birer inisiyasyon merkezi olarak çalışması ve bu inisiyasyonlardan yararlanan birçok mistiğin yetişmesine olanak sağlamıştır. Bunların arasında Fisagor, Eflatun ve Hz. Musa sayılabilir.
Hermetika günümüze Grekçe’ye çevrilmesi sayesinde ulaşmıştır. M.Ö. 3. yüzyılda birçok astroloji metni Grekçe’ye çevrilmiştir. Bu zamanda Toth’un yazıları da Grekçe’de dolaşmaya başlamıştır. Hermes Trismegistus’a atfedilen eserler Grekçe’de hem bir kadim bilgiler ansiklopedisi hem de simya, astroloji, tıp, botanik gibi pratik amaçlara yönelik bilgi kaynağı olarak kullanılmıştır.
Hermes’in metinleri felsefi ve teknik olarak ikiye ayrılabilir.
Felsefi kısmı, içsel dünya ve Tanrısallık hakkında bilgilerin işlendiği;
Corpus Hermeticum,
Stobaeus Fragmanları,
Viyana ve Nag Hammadi papirüsleri
Logos Teleios
Diğer metinler ise astroloji, simya, anatomi, tıp, botanik, ile ilgili bilgileri içerir.
Grekçe’ye oradan da Latince’ye çevrilen eserler 7. yüzyıldan itibaren Arapça’ya da çevrilerek İslam dünyasında önemli bir yer tutmaya başladı. İslam dünyasında Hermes, İdris peygamberle ve mistik Enoch’la özdeşleştirildi.
Grekçe’den Arapça’ya çevrilen eserler arasında şunları sayabiliriz.
Kitabu’l-esrar.
Nevamis Hirmis.
Risale fi ilm el-ketif.
Arap yazarların hermetik felsefeyi konu alan ve hermetik etki taşıyan yapıtlardan birkaç örnek vermek gerekirse şunlar belirtilebilir.
Kitab Esrar el-kamer.
Adab ül-felasifa.
Muhammet ibn Umeyl Teymimi’nin Kitab şerh ül-suver
Kitab gayet ül hakim.
İhvan us safa risaleleri.
Günümüzdeki Hermetika çevirileri Grekçe ve Latince eski belgelerden yapılmış çevirilerdir. Olabildiğince başarılı çeviriler mevcuttur. Hermes’in metinleri yaygın olarak kullanılan bütün dillere çevrilmiştir. Hermes’in kendisinin çeviriden dolayı oluşabilecek anlam ve tesir azalmasına dair uyarısına rağmen insanlık bu arıtıcı kaynaktan kendini uzak tutmamış ve farklı dillere çevirileri yapılmıştır. Hermetika’nın her çevirisi çağının ve döneminin donanımının üstünde bir anlayışa hitap edebilme imkanını sağlamıştır.
Hermes’in “Tefekkür yoluyla eriştim Atum’un bilgisine” sözlerini unutmamak gerekir .