Telefonunuza akşam üstü bir mesaj düşüyor. Falanca şirket ve filanca kuruluş kandilimizi kutluyor.
Nedir Kandil?
İslam dini açısından bakıldığında farklı görüşlerin ileri sürüldüğü tartışmalı kutsal günler.
“Kandil” geceleri konusunda çok farklı kaynaklardan bilgi derlemek mümkündür.
Yolda eve doğru yürürken bir restoranın camında şu ibareyi görürsünüz:
“Kandil gecesi dolayısıyla kapalıyız.”
Köşebaşında renkli kağıtlara sarılmış kandil simitleri satılmakadır. Camilerin minarelerindeki tüm ışıklar yanmaktadır…
Diğer dinlerde olduğu gibi İslam dininin belirli mezheplerinde o mezhebin inanışı doğrultusunda özel dualar edilmesi, özel ritüeller uygulandığı kandil geceleri son yıllarda bazı TV’ kanallarında da naklen yayınlanmaktadır.
Falanca camiiden yapılan naklen yayında hafızların bir örnek giysileri ve takkeleriyle Türkçe olmasına karşın yıllar içinde daha “makbul” kabul edilen Arapça vurgusuyla okudukları “Mevlid” ve takkeleri başlarında öfkeli bakışlı yetişkin dinleyici erkekler. Genellikle naklen yayınlarda bayanları görmek mümkün olmuyor..
Dinler arasında “Yortu” , “Şabat”, gibi tanımlar kullanılan özel dini günler her ülkede farklılık göstermesine karşın belirli bir benzerlik ve paralelik de taşırlar. Yahudi, Hıristiyan ve İslam dini geleneklerinin benzer yanları içinde de olurlar. İmparatorluk günlerinde birbiri ardından gelen özel günler sosyal yaşamın vazgeçilmez olgusu olagelmiştir. Müslüman mahallesinden koşmaya başlayan neşeli çocuklar Hıristiyan mahallesine oradan da Yahudi mahallesine çığluklar atarak koşuşurlar, kendilerine ikram edilen yiyecekleri hep birlikte midelerine indirip oyunlarına devam ederler.
İslamda “Sünni” geleneğe göre kutsal kabul edilen gecelerin zaman içerisinde gece boyunca ibadet etme olanağına dönüşmesi çok sonraları gerçekleşmiştir. Bu konuda bir alıntı yaparsak: (Türkçe Bilgi Ansiklopedisi)
“Kandil gecelerinden Kadir gecesi dışındaki gecelerin kutsallığı hakkında Kuran’da herhangi bir bilgi bulunmaz. Hz. Muhammed kandil geceleri konusunda hiçbir şey iletmemiştir. Zaten Mevlit kutlaması hicretten 300 yıl sonra Mısır’da, Fatimiler döneminde, Miraç, Regaip ve Berat gecelerinin kutlanması ise 400 yıl sonra Kudüs’te başlamıştır.
Müslümanlığın başlangıcından asırlar sonra ortaya çıkan bu gecelerin kutsallaştırılma olayına, bu gecelerde fazladan yapılan ibadetlere ve toplu namazlara İslam bilgin ve hukukçularının çoğu karşı çıkar. Bunların dinin bir parçasıymış gibi görülmesini ve bu yönde topluma yapılan zorlamaları kabul etmezler.
Kutsal günlere ve gecelere hemen hemen her hiyerofanide rastlanır.
Sünni islam geleneğinde Berat Kandili olarak adlandırılan bu gecenin çok farklı yorumları bulunmaktadır. Sünni inananlar bir yılın bitip öbür yılın başladığı bu dönem için Allah’tan Berat isterler. “günahlardan arınma ,af dileme gecesi” Şaban ayının 15. gecesine tekabül etmektedir. Hadislere göre inananın bir yıllık yazgısının o gece kararlaştırıldığına inanılmaktadır.
Şii geleneğinde ise bu gecenin İmam Mehdi ‘nin doğum günü olduğuna inanılmaktadır.
İstanbul’un ve İzmir ‘in eski semtlerinde doğup büyüyenler çok dinli, çok dinli bir imparatorluğun geriye kalan sosyal yaşamının gereği üç dinde tüm özel günlerin aynı şevkle kutlandığı neşeli anıları taşımaktadır. Bayram,Paskalya, kandil ve yortu günlerinde evden eve yayılan neşeli çocuk çığlıklarının renkli dünyasını özleyen ve arayanlar kaybolan bir hoşgörü dünyasını yaşamış olmanın ayrıcalığıyla yürüyüp giderler…
Her geçen gün etkisini toplum üzerinde artıran Sünni resmi görüş Kur’an ‘da yer almayan yaptırımları da beraberinde taşıyarak neşeli günleri korku günlerine dönüştürmektedir. İmparatorluk günlerinin neşeli kandil geceleri, giderek git gide koyulaşan Arapça aksanıyla TV lerde naklen yayınlarında gördüğümüz, yetişkin ve kızgın bakışlı erkeklerin dünyasına dönüşmektedir.
Sevgi, hoşgörü, neşe ve barış dolu olması amaçlanan kutsal günler, artık çatık kaşlı yetişkin erkeklerin öfkeli bakışlarıyla korku bulutlarıyla kararmaktadır..
Kandil geceleri artık ellerinde kandil simitleriyle top oynayan neşeli çocuk çığlıklarına kapalı….