James Joyce’un alter egosu olduğu iddaa edilen , ya da Bergman’ın demesiyle “Persona”sı Stephan Dedalus bir çok yerde karşımıza çıkar. Yaşamın içinden çıkılmaz paradokslarından oluşan labirentlerin mimarı Dedalus’un Dublin kulesinde traş olmasının James Joyce’a göre bir anlamı vardır. Joyce epifanileri incelerken Hıristiyan ve pagan epifani karması yaratmış, kahramanının adını “Stephen” , “Dedalus” olarak kurgulamıştır. Katolik eğitimin etkisi altında Joyce’ın kahramanı Hıristiyan ve Pagan inanışları arasında zigzaglar çizen kafası karmaşık bir artisti resmetmeye çalışır. Pagan Dedalus Hıristiyan Stephan’ın alteregosu gibi resmedilir..
Sürekli yaşamını ve varoluşu sorgulayan birey, ötekileştikçe kaybolur labirentin içinde. Dedalus labirenti icad ederken acaba ne düşünüyordu?
Atinalı çok yetenli bir mimar, sanatçı, heykeltraş ve mucit olan Dedalus kendisinden daha yetenekli olan çırağı yeğeni Talus’u öldürdüğü için Girit’e sürgüne gider. Dedalus’un paradoksu böyle başlar….
Girit kıralı Minos’un Dedalus’dan istediği yapı çok farklıdır: Öyle bir yapı olacaktır ki, saklamasını daha doğrusu hapsetmesini istediği karısının ucube oğlu Minotaur’a bir tür ev ya da hücre inşa edilecektir. Poseidon’un öfkesine kurban olan Minos’un karısı Pasiphae denizden gelen beyaz bir boğaya aşık olur ve onunla çiftleşir. Minos bu aşkın ürünü olan Minotaur’u Girit halkının gözlerinden saklamak ister. Öyle bir hapishane olmalıdır ki, girişi olsun da çıkışı olmasın… Atina’dan gelen yetenekli sanatçı Dedalus’dan söz ederler Minos’a . Kıral Minos Dedalus’u himayesine alır ve ona dileğini söyler.
Dedalus merkeze çıkan koridorlardan oluşan klasik labirenti yapar. Minotaur labirentin merkezinde hapis kalmıştır. Labirente giren bir canlı en sonunda Minotaur’un bulunduğu yere gelecek ve bu yarı insan yarı boğa görünümlü varlık tarafından parçalanacaktır. Atinalıların kral Minos’a her yıl gönderdikleri yedi güzel kızla yedi yakışıklı delikanlı labirente teker teker girerler ve Minotaur’un kurbanı olurlar…Ta ki Minos’un kızı Ariadne Atina’dan gönderilen delikanlılardan birine aşık olana kadar. Theseus’a deli gibi aşık olan Ariadne Dedalus’dan yardım ister. Dedalus Ariadne’ye bir sicim yumağı verir. İçeri girerken r sicimin bir ucunu girişdeki sağlam bir kayaya bağlamasını söyler. Minotaur’u öldürmesi için de bir silah verir.
Kıral Minotaur’un öldüğünü duyunca çılgına döner. Dedalus’u ve oğlu İkarus’u hapseder. Dedalus’ un icatları bununla da kalmaz. Kendine ve oğlu Ikarus’a Girit’den kaçmaları için kanatlar yapar. Dedalus’un paradoksu bir kralın emriyle icatlar yapmak ve yaptığı icatlar için de cezalandırılmaktır. Ama bununla da bitmez paradoksu.
Dedalus aramaya devam edecektir…